İletişim Başkanlığı'na bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), geçtiğimiz günlerde TBMM'de görüşülen İklim Kanunu Teklifi hakkında ortaya atılan yanlış bilgilendirmeleri düzeltmek için bir açıklama yayınladı. Açıklamada, karbon ayak izinin bireylerin özgürlüklerini kısıtlamayacağı, sadece enerji yoğun üretim tesislerini kapsayacağı vurgulandı. Karbon vergisine dair iddiaların da gerçeği yansıtmadığı, kanunda böyle bir uygulamanın yer almadığı belirtildi. DMM, vatandaşların mülkiyet, seyahat gibi temel haklarının etkilenmeyeceğini ve İklim Kanunu'nun afet ve kuraklık risklerine karşı önlem almak amacıyla hazırlandığını açıkladı. Ayrıca, tarımın yasaklanması, hayvancılığın durdurulması gibi iddiaların tamamen asılsız olduğu vurgulandı. Açıklamada, İklim Kanunu'nun, Türkiye'nin sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle uyumlu olduğu ve Paris Anlaşması'nın ülkemize uygulanmasında herhangi bir kısıtlayıcı uygulamanın söz konusu olmadığı da ifade edildi. Bu iddiaların toplumsal kaygı yaratmasının önüne geçilmesi hedefleniyor. DMM, yanlış bilgilendirmelerin kamuoyunu yanıltmaması için vatandaşları doğru kaynaklardan bilgi edinmeye çağırdı. Doğru ve güvenilir kaynaklar aracılığıyla bilgiye ulaşmanın önemi bir kez daha vurgulanmıştır. İletişim Başkanlığı'nın bu açıklamasıyla, İklim Kanunu'nun gerçek amacının kamuoyuna daha net bir şekilde anlatılması amaçlanmaktadır.

Karbon Ayak İzi ve Özgürlükler

DMM, karbon ayak izi ile ilgili endişeleri gidermek için açıklama yaptı. Açıklamada, bireylerin özgürlüklerinin kısıtlanmasının söz konusu olmadığı, sadece enerji yoğun üretim tesislerinin kapsamda olduğu belirtildi. Bu, mülkiyet, seyahat gibi anayasal hakların etkilenmeyeceği anlamına geliyor. İklim Kanunu'nun bireyleri değil, büyük ölçekli üretim tesislerini hedeflediği vurgulandı. Bu durum, vatandaşların günlük yaşamlarını etkilemeyecektir. Kamuoyu yanlış yönlendirilmemesi için bu konunun açıklığa kavuşturulması önemlidir.

Karbon Vergisi İddiaları Yalanlandı

Açıklamada, karbon vergisi uygulamasının İklim Kanunu'nda yer almadığı belirtildi. Emisyon Ticaret Sistemi'nin sadece enerji yoğun üretim tesislerini kapsadığı ve bireyleri ilgilendirmediği vurgulandı. Bu sistemin, çevre dostu üretimi teşvik etmeyi amaçladığı belirtildi. Vatandaşların bu konuda yanlış yönlendirilmemesi için net açıklamalar yapılması önemli bulunmuştur.

Paris Anlaşması ve Tarım Alanları

DMM, Paris Anlaşması'nın 2021 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edildiğini ve ülkenin kendi koşullarına göre uygulandığını hatırlattı. Paris Anlaşması'nın tarım alanlarına el konulması gibi iddiaların gerçeği yansıtmadığı vurgulandı. 2021 yılından beri herhangi bir kısıtlayıcı uygulama olmadığı ve olmayacağı belirtildi. Bu açıklamayla, Paris Anlaşması'nın yanlış anlaşılmaların önüne geçilmesi hedeflenmiştir.